Sen; hiç mi çubuk kraker gibi selülitsiz bacaklar, çıkık seksi köprücük kemikleri ve çıt kırıldım bel istemedin? Peki sen; gördüğün incecik kızlara “ Emeeen öyle kız mı olur yea kemik torbası gibi, kadın dediğin acık etli olacak pehh!” diyerek kıskançlığını bastırmaya çalışmadın mı? Sen arkadaki sen söyle Mango Outlet’te görüp beğendiğin kotların, şortların, elbiselerin sadece 34 bedeni kaldığında hiç mi “Ah ulen!” demedin?
Dedin tabii sonra da ver elini diyet, ver elini spor…
3 hafta önce “Madem pazartesi e diyete başlayalım bari” mantığıyla çevremin “Sen iyice manyaklaştın, ne diyeti? Kızım hasta mısın sanki 100 kilosun, ne diyeti? Ya bırak diyet diyor ya, azıcık bal ye pekmez ye de rengin yerine gelsin, ne diyeti?” tarzı yorumlarına meydan okuyup aşırı derecede kilo takıntılı olduğum için diyet işine giriştim. Giriştim de ne oldu, bana yine hüsran, bana yine hasret var!
Şu sıra pek moda olan Dukan’a sarayım dedim. Girdim internet sitesine bana uygun diyet için test yaptım. “Git işine sen ideal kilondasın, manyak manyak konuşma!” diye cevap geldi. “Sen de mi Dukan?” dedim, kendi bildiğim yöntemlere yöneldim.
“ Yok bu sefer çok azimliyim yea, yemeyeceğim!” kilit cümlesiyle aldım gazı! Ne idüğü belirsiz diyetler yapacak kadar çıldırmağımdan her sağlıklı insanın yaşadığı gibi yaşamaya başladım. Fast food, hamur işi ve tatlıyla vedalaştım, sporla kucaklaştım. Un, tuz, şeker, yağ, nutella, bueno, king chicken hepsi birer hayal olup uçtu gözümde. Karda, kışta, buzda koştum. Ölümcül sıkıcı mekik hareketleri, abidik gubidik egzersizlerle haşır neşir oldum. Son hamlem çayır çimenle aynı tatta olan mısır püskülü çayı oldu.
3 hafta geçti ben sadece 600 gram verdim. Ayıptır, günahtır emeğime yazıktır. Ben 3 kilo vereceğim diye kendimi parçalarken metabolizmamın devirmiş kıçı, göbeğini kaşıyarak bana güldüğünü fark ettim. İşte o an bir ışık huzmesi yükseldi gözümün önünde:
” Ben nasıl bir manyağım arkadaş? Ne diyeti?”
Şimdi bıraktım bu işleri, boş işler bunlar boş! :D “Her şeyden az yiyip, öz yemek lazım. Mühim olan sağlık.” laflarıyla babaanneye bağlıyorum. Şişmanı, balık etlisi, normal kiloda olanı hiç fark etmez kilo takıntısı olanlar...
- Kek vereyim mi, çok güzel ama bak üzümlü, sıcacık çayla iyi gider. :D
ahaha bıraktın demek ha, madem bırakacaktın geçen neden yemedik alman pastasından yav? Biranın üstüne ne tatlı giderdi var ya... ah Merve, ah...
YanıtlaSilPof bugün tartıldım pes ettim artık bu kadar çabaya sonuç yine aynı :)
YanıtlaSilYa keşke yeseydik, çok pişmanım =(