26 Nisan 2010 Pazartesi

İsyanım var Kubo, duy sesimi!



Vizesiydi, ödeviydi, cartı curtu derken bir süre Bleach'e bakamadım. Gözlerimiz yollarda kalmıştı, ha geldi ha gelecek diye bekliyorduk ki sonunda 401. chapter itibariyle Urahara da partiye katıldı. Aizen, Hogyoku şöyleydi böyleydi diye anlattı sayfalarca da pek bir şey anlamadık. Artık Urahara'dan adam gibi bir açıklama bekliyoruz o da olmazsa Rukia çıkıp gelsin, o sanat eseri çizimleriyle şu işi Ichigo'ya, Isshin'e ve bana açıklasın.^^

Manganın en heyecanlı yerde bitip, bir sonraki haftaya kalması alışılageldik bir durum, tamam kabul. Ama 20 sayfa da çok az geliyor! Şöyle 40 küsür sayfa olsa, bol bol reiatsu patlamaları görsek, bankai'ler havalarda uçuşsa fena mı olur? Anime de zaten esas hikaye filler arası, tadımlık veriliyor. Bari manga'sı doyursa...
Kısacası; isyanım var Kubo, duy sesimi! ^^

Teach us, Ginpachi Sensei!



Eğer bir anime'nin içinde yaşayacak olsaydım kesinlikle Gintama'da yaşardım. O nasıl bir absürdlüktür? O vurdumduymazlık, efendime söyleyeyim saldım çayıra mevlam kayıra halleri... Çok eğlenceli, pek komik, insanı güldürüyor değil! İnsanın çene kaslarını ağrıtacak cinsten bir komedi barındırıyor. Özellikle izlerken bir şeyler yiyip içmek çok sakıncalıymış. Ben bugün bunu gördüm. Ağızdaki tüm meyve suyu monitöre püskürtülebiliyormuş. Sadece "güldük, eğlendik" de değil! Aksiyon olayını da bitirmiş. Bleach'e kafa tutacak nitelikte dövüş sahneleri mevcut desem yalan olmaz. Kısacası,en ciddi anlarda bile -ki bahsi geçen ciddi anların ne kadar ciddi olduğu da tartışılır- bomba esprilerin havada uçuştuğu, anti-depresan niyetine günde 3 öğün,yemeklerden sonra alınması gereken bir anime Gintama. Hele ki episode'ların sonundaki "3-Z Class's Ginpachi Sensei" nin ayrı bir hastasıyım. Beni de yazdırın o sınıfa, ben de yaşayayım Edo'da, ne olur sanki? Çizin beni Gintoki'nin yanına,bütün gün çilekli süt içip, parmağımız burnumuzda Jump okuyalım! Ben bir bunu istiyorum! ^.^

19 Nisan 2010 Pazartesi

Ben de Geldim Şimdi Tam Oldu

Hani yeni alınan cep telefonu ekranındaki jelatinin ilk çıkarıldığı an vardır ya...
Hani kalabalık arkadaş ortamında söylenen pizzanın bol salamlı dilimi sana denk gelir ya...
Hani aylardır giyilmeyen montun cebinden 10 lira çıkar ya...
Hani karda açan çiçek, çölde yağan yağmur vardır ya...
İşte öyle bir şey blog yazmak <3 br="">(Emo kalbimi de yapayım ki duygularımın ciddiyeti anlaşılsın =-=)